yumurtalık-over- kisti
Op. Dr. Meliz Onbaşıoğlu

YUMURTALIK KİSTLERİ

Yumurtalık kistleri, kadınların yumurtalıklarında gelişebilen genellikle içi sıvı dolu kese veya oluşumlardır.

Çoğu zaman iyi huylu (zararsız) olan bu kistler, kadınların yaşamları boyunca sıkça karşılaşabileceği durumlardan biridir.

Kistlerin çoğu belirti vermeden kendiliğinden kaybolabilirken, bazı durumlarda tedavi gerektirebilir.

Kadınlarda sağ ve sol olmak üzere iki adet yumurtalık bulunur ve her ay yumurtalıklardan birinden 2-3 cm’ye ulaşan yumurta atılır ve yumurtlama gerçekleşir. Yumurtalık içerisinde içi sıvıyla dolup büyüyen yumurta kesesine Folikül ismi verilir.

 

Yumurtalık kistlerinin türleri

1. Fonksiyonel Kistler:

En sık görülen yumurtalık kisti türüdür. Yumurtlama döngüsü sırasında ortaya çıkar ve genellikle zararsızdır.

  • Follikül kisti: Yumurtlamadan önce oluşan ve hormonal fonksiyon bozukluğu neticesinde yumurtlamanın gerçekleşmemesi ve folikül içerisinde sıvı birikip kistleşmesi sonucu meydana gelir.
  • Korpus luteum kisti: Yumurtlama sonrası folikül içi kanama olmasıyla oluşan kistlerdir.

2. İyi huylu kistler

  • Dermoid kist (matür kistik teratom): Saç, yağ,diş ve/veya deri gibi dokuları içeren kistlerdir. Genellikle iyi huyludur.
  • Seröz veya müsiniz kistadenom
  • Endometrioma (çikolata kisti): Endometriozis hastalığının yumurtalıkta ortaya çıkması sonucu gelişen kistlerdir. Bazen hiç belirti vermeyebilir, ağrıya sebep olabilir, yumurtalık dokusuna hasar verebilir veya yapışıklıklara yol açabilir.

3. Kötü huylu over kistleri(kitleleri)

Yumurtalık kanserleri, kadın üreme sistemi kanserleri içerisinde en öldürücü olanıdır ve eğer erken teşhis edilemezse hayati rol oynamaktadır.

Bu nedenle yumurtalık kist ve kitlelerinin hepsinin ayrıntılı olarak değerlendirilip kötü huylu olup olmadığının ayırt edilmesi gerekmektedir.

 

Yumurtalık kistlerinin sebep olduğu şikayetler ve belirtiler

  • Yumurtalık kistleri çoğu zaman herhangi bir şikayete sebep olmaz ve rutin kontroller sırasında tesadüfen saptanır.
  • Alt karın bölgesi ve kasıklarda ağrı veya baskı hissi.
  • Makata veya vajinaya vuran basınç hissi.
  • İlişki sırasında ağrı
  • Adet düzensizliği
  • Kistlerin kendi etrafında dönmesi veya içeriğindeki sıvının karın içerisine boşalması neticesinde şiddetli ağrı ortaya çıkabilir ve bu durum ameliyat gerektirebilir.
  • Bulantı, kusma (nadiren)

 

Tanı yöntemleri

Yumurtalık kistleri genellikle kadın doğum muayenesi sırasında tespit edilir. Ayrıca, tanıyı doğrulamak ve kistin türünü belirlemek için şu yöntemler kullanılabilir:

Ultrason:

Karından veya vajinal uygulanabilir. Ultrasonda kistin boyutu ve yapısı hakkında fikir elde edilir. Eğer kistin boyutu büyük, duvarı kalınlaşmış, içerisinde bölmeler ile ayrılmış çok sayıda boşluk varsa veya kistin içinde katı alanlar varsa, karın içerisinde sıvı varsa, mutlaka kistin iyi huylu mu kötü huylu mu olduğu ile ilgili ayrımın yapılması gerekir.

Doppler:

Kistlerin değerlendirilmesi yapılırken Doppler de kullanılabilir. Ayrıca torsiyon denilen kistin yumurtalıkla birlikte kendi etrafında dönmesi sonucu oluşan durumda, dopplerde kan akımında bozulma saptanabilir.

Tümör belirteçleri:

CA125: CA 125 değeri, düzeyi ilerlemiş yumurtalık kanserlerinde yükselir. Ancak CA 125, kanser dışında adet döngüsü sırasında, miyomlarda ,endometrioziste, pelvik enfeksiyonlar gibi iyi huylu durumlarda da artabilir, bu sebeple CA 125 düzeyinin yüksekliğini her zaman kötü huylu bir tümör olarak düşünemeyiz.

CA 125 testleri rutin check-up programlarında tarama testi olarak kullanılmaktadır, ancak kanser olmayan durumlarda da yükselebilmesi sebebiyle hastalarda gereksiz endişeye yol açabileceğinden dolayı, tarama testi olarak kullanılmaması gerekmektedir. Yumurtalık kanseri tanısı konmuş hastaların tedavisinde CA 125 düzeylerinin takibi daha değerlidir.

MR veya Tomografi:

MR veya Tomografi de diğer tanı yöntemleridir.

 

Tedavi Yöntemleri

Gözlem ve takip:

Yumurtalık kistleri küçük, basit görünümlü ve herhangi bir şikayete yol açmıyorsa, genellikle birkaç ay içerisinde kaybolur.

Düzenli kontroller ve yapılan ultrasonlarla kistin kaybolup kaybolmadığı takip edilebilir.

İlaç tedavisi:

Doğum kontrol hapları, kistlerin sebep olduğu adet düzensizliklerini düzene sokar ve fonksiyonel kistlerin kaybolmasını hızlandırır. Aynı zamanda yeni kist ortaya çıkmasını da önler.

Cerrahi tedavi:

Yumurtalık kistlerinin iyi huylu-kötü huylu ayrımında kesin tanı koyduran herhangi bir test yoktur. Bu nedenle şüphelenilen kistlerde cerrahi ile tedavi yapılır.

Ayrıca kist büyümüşse, takip sonucu kaybolmamışsa, hastada ağrı gibi şikayete sebep oluyorsa, veya torsiyon (yani kendi etrafında dönmüşse) veya rüptür yani kist cidarı yırtılıp içerisindeki sıvı karın boşluğuna boşalmış ve iç kanamaya sebep olmuşsa, ameliyat kararı verilir.

Hastanın durumuna ve kistin yapısına bağlı olarak; bazen sadece kist çıkarılır bazen de kist yumurtalıkla birlikte çıkarılır.

Kistlerin ameliyatı, laparoskopik yöntem (kapalı ameliyat) veya laparatomik yani açık yöntemle yapılabilir.

Şüpheli kistlerde, ameliyat sırasında hızlı patoloji (frozen section) ile değerlendirilip ameliyatın seyrine karar verilir.

 

Komplikasyonlar

Torsiyon:

Yumurtalık kisti 4-5 cm’den büyükse kendi etrafında dönüp yumurtalığın kan akımını ve beslenmesini bozabilir. Bu durumda hastada şiddetli ağrı, bulantı ve kusma şikayetleri ortaya çıkar.

Kist rüptürü:

Kisti saran zarın yırtılmasıyla (halk arasında kist patlaması olarak da bilinir), içindeki sıvının karın boşluğuna yayılmasıdır.

Kist ne kadar büyükse rüptür riski de o kadar fazladır.

Cinsel ilişki gibi durumlar bu ihtimali daha da arttırır.

Eğer rüptür sırasında bir kanama meydana gelirse, hastada iç kanama da gerçekleşebilir. Bu durumda acil ameliyat yapılıp kanamanın durdurulması gerekmektedir.

 

Sonuç

Yumurtalık kistleri çoğunlukla zararsızdır ve kendiliğinden kaybolur.

Bununla birlikte; yumurtalık kanseri, kadın genital kanserleri içerisinde kötü seyirli ve ölümcül olanlarından biridir .

Kistlerin tespit edilip takip ve tedavi edilebilmesi için; rutin kadın doğum kontrollerinin aksatılmadan yapılması gerekmektedir.

Ayrıca ağrı, baskı, dolgunluk gibi şikayetlerinizin olması durumunda mutlaka zaman kaybetmeden bir kadın doğum uzmanına başvurmanız gerekmektedir.