ENDOMETRİAL HİPERPLAZİ (RAHİM DUVARI KALINLAŞMASI)
Endometrial hiperplazi nedir
Endometrial hiperplazi, rahim iç tabakasının (endometrium) anormal şekilde kalınlaşmasıdır.
Bu durum, genellikle östrojen ve progesteron hormonları arasındaki dengesizlikten kaynaklanır.
Endometrial hiperplazi, tedavi edilmediğinde rahim içi kanseri (endometriyal kanser) gelişme riskini artırabilir.
Endometrial hiperplazinin kaç tipi vardır
1-Basit atipisiz hiperplazi (%1)
2-Kompleks atipisiz hiperplazi (%3)
3-Basit atipili hiperplazi (%8)
4-Kompleks atipili hiperplazi (%29)
Basit atipisiz hiperplaziden kompleks atipili hiperplaziye doğru gittikçe tedavi edilmediği takdirde kanserleşme riski artmaktadır.
Her bir patolojinin kanser riski yanında yazmaktadır.
Belirtileri nelerdir
Endometrial hiperplazide en sık görülen şikayet kanamadır.
- Adet dönemlerinin uzun sürmesi veya yoğun kanama.
- Adet dönemleri arasında lekelenme veya kanama.
- Menopoz sonrası vajinal kanama.
Nedenleri
Rahim duvarı, östrojen ve progesteron denen kadınlık hormonlarının etkisi altındadır.
Normal adet döneminin ilk yarısında östrojen hormonunun etkisiyle rahim duvarı kalınlaşmaya başlar ve adet döngüsünün ortasında yumurtlama gerçekleşir.
Bu dönemin sonunda gebelik oluşmazsa, döngünün ikinci yarısında progesteron hormonunun etkisinde kalınır ve bu hormonun düzeyinin azalmasıyla normal adet görülmüş olur.
Östrojen etkisiyle kalınlaşan rahim duvarı progesteron hormonunun azlığı söz konusu olduğunda, rahim duvarı daha da kalınlaşır ve bu da endometrial hiperplaziye neden olabilir.
Bu durumda kanama progesteron hormonu çekilmesi ile değil, östrojenle aşırı kalınlaşmış rahim duvarının dökülmesiyle olup düzensiz veya normalden fazla ve uzun süreli olabilmektedir.
Risk faktörleri
- Menopoz öncesi dönemde olmak
- Adet döngüleri geç ve seyrek olanlar
- Polikistik Over Sendromu olanlar
- Kilolu kadınlar
- Şeker hastalığı olan kişiler
- Progesteron ile dengelenmemiş uzun süreli östrojen tedavisi alanlar.
Tanı nasıl konulur
Endometrial hiperplazi tanısında kullanılan yöntemler:
1-Ultrasonografi:
Ultrasonografi ile rahmin iç zarının kalınlığı milimetrik olarak ölçülür.
Endometrium kalınlığı menopoz sonrası dönemde <5mm olmalıdır.
Üreme çağındaki kadınlarda adet döngüsünün fazına göre endometrium kalınlığı değişmektedir.
Adet döngüsünün ilk yarısında 4-8 mm, yumurtlama döneminde 6-10 mm, döngünün ikinci yarısında ise 7-14 mm civarındadır.
2-Endometrial biopsi:
Her rahim kalınlaşması endometrial hiperplazi anlamına gelmez, endometrial hiperplazinin kesin tanısı için rahim içerisinden biyopsi alınması ve bunun patolojik olarak incelenmesi gerekmektedir.
3-Histereskopi:
Rahim içinin optik bir sistemle doğrudan görülmesi ve şüpheli alanlardan biyopsi alınmasıdır.
Tedavi
Endometrial hiperplazilerde tedaviyi hastanın yaşı, çocuk isteği ve hiperplazinin tipi belirler.
1-Medikal tedavi:
Ağızdan alınan progesteron içeren ilaçlar.
Hiperplazisi olan ancak atipisi olmayan, yaşı küçük veya çocuk isteği olan hastalarda etkili bir yöntemdir.
2-Hormonlu spiral:
Ağızdan progesteron hormonu kullanmak istemeyen ya da kullanımında sakınca olan hastalarda uygulanan diğer bir yöntemdir. Hormonlu spiraller rahim içerisine progesteron hormonu salgılayarak tedavi edici etki oluştururlar.
Medikal tedavi ve hormonlu spiral ile tedavi sonrası hastadan tekrar biyopsi alınıp sonucun değerlendirilmesi gerekir.
3-Cerrahi:
Ameliyat ile rahmin alınması; ilaçla veya hormonlu spiralle cevap alınamayan hastalarda, patoloji sonucu atipili hiperplazi olan hastalarda, ileri yaş ve çocuk doğurma isteği olmayan hastalarda uygulanmaktadır.
Önleme için neler yapılabilir
- Anormal kanamanız olması ya da menopoz sonrası kanama olması durumunda mutlaka kadın doğum hekimine başvurmanız gerekmektedir.
- Kilo fazlası olan kişilerin kilo vermesi gerekmektedir.
- Östrojen içeren ilaçlarla hormon tedavisi alıyorsanız bunun mutlaka progesteron hormonu ile dengelenmesi gerekmektedir.
- Adet döngüleriniz seyrek oluyorsa mutlaka progesteron içeren ilaçlar kullanarak endometriyumun kalınlaşmasının önlenmesi gerekmektedir.