ERKEN DOĞUM
Erken doğum nedir
Gebeliğin 37. haftasından önce gerçekleşen doğumlardır. Tüm doğumların yaklaşık %10’u erken doğum ile sonuçlanır.
Toplam gebelik süresi 40 haftadır. 37 ile 42 hafta arası gerçekleşen doğumlar miad doğum, 42 hafta sonrası gerçekleşen doğumlar miad aşımı olarak isimlendirilir.
20. haftadan önce gerçekleşen gebelik kayıpları düşük kabul edildiği için, 20-37. haftalar arasında doğumun gerçekleşmesine erken doğum denilmektedir.
Erken doğan bebeklerde görülen riskler
Erken doğan bebekler(preterm veya prematür bebekler), gelişimlerinin tamamlanmaması sebebiyle sağlıklarıyla ilgili bazı riskler taşırlar.
1- Solunum sıkıntısı (RDS)
• En sık görülen risktir
• Akciğerlerin henüz yeterince surfaktan üretmemesi nedeniyle gelişir
• Solunum desteği ve bazen yapay surfaktan verilmesi gerekebilir
2- Beyin kanaması (İntraventriküler Hemoraji)
• Özellikle 32. haftadan önce doğanlarda daha sık görülür
• Şiddetli olgularda nörolojik gelişim etkilenebilir
• Takip ve bazen de müdahale gerektirir
3- Prematüre Retinopatisi (ROP)
• Retina damarlarının gelişiminin tamamlanmaması sonucu oluşur
• Görme kaybına kadar ilerleyebilir
• Düzenli göz muayeneleri ile takip edilir
4- Beslenme güçlüğü ve bağırsak sorunları
• Emme yutma refleksi gelişmemiştir.
• Beslenme gerekirse damardan veya mideye yerleştirilen naso-gastrik sondayla sağlanır
• Nekrotizan Enterokolit (NEC) gibi ciddi bağırsak iltihapları görülebilir
5- Vücut ısısını koruyamama
• Yağ dokusu az olduğundan vücut ısısını sabit tutamazlar
• Kuvöz ve ısıtıcı sistem gerekir
6- Bağışıklık sistemi zayıflığı
Enfeksiyonlara daha açıktırlar
7- Gelişim ve Nörolojik sorunlar
• Özellikle çok erken doğanlarda motor, dil, öğrenme ve dikkat problemleri gelişebilir
• Uzun vadeli nörolojik takip önerilir
8- Sarılık ve kan şekeri düşüklüğü (hipoglisemi)
Sonuç
Erken doğan bebekler, doğum sonrası yoğun tıbbi bakım ve multidisipliner yaklaşım gerektirir.
Günümüzde modern yeni doğan bakım üniteleri ve erken müdahaleler sayesinde bu risklerin çoğu başarıyla yönetilmektedir.
Erken Doğum Risk Faktörleri
Erken doğum riski taşıyan hamileler bazı durumlarda önceden belirlenebilir, bazı durumlarda ise sebep tespit edilemez.
Erken doğum risklerinin farkında olup gerekli önlemleri almak, hem anne hem de bebek sağlığını korumada önemlidir.
• Daha önceden erken doğum yapmış olmak
• Rahim ve rahim ağzı sorunları (kısa rahim ağzı-servikal yetmezlik, rahim şekil bozuklukları)
• Çoğul gebelikler (ikiz, üçüz gebelikler)
• Polihidramnios (amniyotik sıvı fazlalığı nedeniyle rahmin aşırı gerilmesi)
• Vajinal enfeksiyonlar
• Amniyotik sıvının erken gelmesi
• Sigara ve alkol kullanımı
• Düşük vücut kitle indeksi veya yetersiz kilo alımı
• Annenin yaşının çok küçük veya büyük olması.
Erken doğum belirtileri nedir
Erken doğum belirtileri, bazen hafif ve fark edilmesi zor olabilir. Aşağıdaki belirtiler fark edildiğinde mutlaka hekime başvurulmalıdır. Erken müdahale, doğumu geciktirip bebek için zaman kazanılmasına ve gelişim için bir miktar süre sağlanlanmasına yarar:
• Karında düzenli kasılmalar: Hamilelik sürecinde düzensiz kasılmalar normal kabul edilirken düzenli ve sık kasılmalar (1 saatte 4’ten fazla kasılma olması), erken doğum riskine işaret edebilir
• Kasık bölgelerinde baskı hissi
• Bel ve sırt ağrısı
• Vajinal akıntı da artış, özellikle sulu pembe veya kanlı olması
• Vajinal kanama
• Amnion sıvısının gelmesi(su gelişi)
Erken doğum riski tanısı nasıl konur
Erken doğum belirtileri olan anne adayına jinekolojik ve ultrasonografik değerlendirme yapılarak tanı konulur.
Vajinal muayene
Rahim ağzında açıklık, kısalma ya da yumuşama olup olmadığı kontrol edilir
Servikal uzunluk ölçümü(ultrason ile)
Ultrasonla rahim ağzı uzunluğu ölçülür, < 25mm olması ve/veya funnelling (hunileşme ) bulgusu erken doğum riskine işaret eder
Amniyotik sıvı testleri
Su gelişinden şüphelenildiğinde emin olmak için amnisure testi ile doğrulanabilir
Enfeksiyon taramaları
Vajinal enfeksiyonlar, idrar yolu enfeksiyonları erken doğumu tetikleyebileceğinden, vajinal akıntı kültürleri, idrar analizi gibi testler yapılabilir.
Ultrason ve NST ile hem bebeğin hem de sancıların durumu değerlendirilir.
Tedavide neler yapılır
Tanı konulduğunda; gebelik haftasına, rahim ağzındaki değişikliklere ve bebeğin bulgularına göre tedavi planlanır.
İlk önce serum verilerek kasılmalar takip edilir, dinlenme ve serum uygulanmasıyla birkaç saat içerisinde kasılmalarda gerileme olursa ve rahim ağzında açılma yoksa ek tedaviye gerek olmaz.
Hamileliğin erken haftalarında rahim ağzında kısalma tespit edilmesi durumunda progesteron tedavisi ve rahim veya rahim ağzına atılan dikişler(serklaj) ile rahim ağzı desteklenebilir.
Serum tedavisine rağmen kasılmalar düzenli olarak devam ediyor ve buna rahim ağzında açılma eşlik ediyorsa hastaneye yatış yapılarak rahimdeki kasılmaları azaltan ilaç tedavisi (tokolitik tedavi) başlanır. Bu arada bebeğin akciğer gelişimini hızlandırmak için steroid yapılır.
Enfeksiyon durumu varsa antibiyotikler uygulanır.
Takip sırasında enfeksiyon gelişirse veya NST’de anormal bulgular tespit edilmesi durumunda veya gebelik 34. haftayı geçmişse doğum planlanır.
Erken doğum, bebeğin vajinal doğumuna engel bir durum değildir.
Vajinal doğuma uygun olmadığı tıbbi durumlarda sezaryen yapılır.
Gebelikte erken doğum riski için alınabilecek önlemler
• Düzenli doğum öncesi kontrollerinin yapılması
• Anne ve baba adaylarının bilinçli olup doktorlarıyla düzenli iletişim içinde olmaları.
• Vajinal enfeksiyon belirtilerinde erken başvurmak
• Yeterli ve dengeli beslenmek, yeterli su tüketimi.
• Sigara ve stresten uzak durmak
• Doktor önerisi dışında ilaç veya bitkisel ürün kullanmamak
Sonuç
Erken doğum riski her gebelikte olasılık dahilindedir, ancak erken tanı, düzenli takip ve uygun destekle hem anne hem bebek için olumlu sonuçlar sağlanabilir.
Şüpheli durumlarda vakit kaybetmeden sağlık kuruluşuna başvurmak, erken müdahale açısından çok önemlidir.